Sülük tedavisi 3500 yıllık bir tarihe dayanan doğal tedavi yöntemidir. Anadolu coğrafyasında kullanılmaya yaygın şekilde devam e…
Günümüzde modern biliminde desteklemesi ile artan bir şekilde kendine daha yaygın bir kullanım alanı bulmuştur. Sülüğün etkisi 3 ana temele dayanır. Sülük; baş ve kuyruk kısmında kan emen vantuzları bulunan ve ağırlığının 8 katı kadar kan emebilen bir canlıdır. Sülüğün salgılarında kanın pıhtılaşmasını önleyen, pıhtıyı eriten, tansiyonu dengeleyen, bağışıklık sistemini güçlendiren, ağrı kesici, kas gevşetici ve antibakteriyel etki gösteren yüzden fazla değerli enzim bulunur. Kişiden kişiye değişmekle birlikte, sülük tedavisi genellikle 5-7 seans uygulanır. Problemli olan bölgenin anatomik yapısına göre kullanılan sülük sayısı da değişir.
Sülük tedavisinin ilk faydası; sülüğün kan emerek tedavi yapmasından dolayı kan işleminin insan vücudunda oluşturduğu biyolojik etkilerdir. Böylece vücudun yeni kan üretimini tetikleyerek yeni ve taze kan hücrelerinin üretiminin daha fazla oksijen taşıması, dokulara daha fazla gıda ürününü ulaştırabilmesidir.
Sülük terapisinin bir diğer faydası; Sülüklerin pratik uygulamasında akupunktur noktaları üzerine konulmasından dolayı bir refleks uyarılmasıyla akupunktur etkisi de oluşturmaktadır.
Üçüncüsü ve asıl önemli olanı sülüğün kan emme işlemi sırasında vücuda verdiği kendi salgı bezlerinde ürettiği enzim ve vücudumuza verdiği salgıya dayanan etkidir ki; Modern bilim bu salgının içinde yüzden fazla bioaktif maddenin bulunduğunu ispatlamıştır. Bu her maddenin insan vücudundaki tıbbi etkinliğinden sülüğün toplam etkinliğini çıkarabilmekteyiz. Bunlar içinde kan sulandırıcı maddeler, damar genişletici maddeler, ağrı kesici maddeler, kas gevşetici maddeler hatta bizim ilaçlarla yapamadığımız bir şekilde hasar görmüş sinir hücrelerini geriye dönük olarak tamir etmeyle ilgili maddeler olduğunu modern bilim ortaya koymuştur.
Tedavisinde Sülüklerin Kullanıldığı Hastalıklar
Herkesin en çok merak ettiği konuların başında, sülüklerin hangi rahatsızlıkların tedavisinde kullanıldığı konusudur. Sülükler tek başlarına tedavilerde kullanıldığı gibi, modern tıp tedavi yöntemlerine de eşlik eder. Sülük tedavisi özellikle aşağıdaki durum ve hastalıklarda kullanılır:
Anti-aging (yaşlanma karşıtı) etki ve cilt gençleştirme,
Akne, egzama ve sedef gibi cilt hastalıkları,
Migren ve diğer baş ağrıları,
Varis tedavisi,
Diyabetik yaralar,
Damar tıkanıklığı,
Baş dönmesi ve kulak çınlaması,
Depresyon ve panik atak,
Bel ve boyun fıtığı,
Diz ağrıları,
İmpotans (iktidarsızlık)
Göz hastalıkları,
Hemoroid (basur)
Tedavide kullanılan sülükler kişiye özeldir, aynı sülükler farklı kişilerde kullanılamaz. Sülüğün yanlış bölgeye uygulanması şiddetli kanamalara, sinir, damar veya lenf dokusu hasarına yol açabileceği için sülük tedavisi mutlaka alanında uzman bir hekim tarafından uygulanmalıdır. Aksi halde bulaşıcı hastalıklara ve şiddetli enfeksiyonlara yol açabilir. Ayrıca yüksek doz kan sulandırıcı ilaç kullanan, hemofili gibi kan pıhtılaşma bozukluğu olan, kansızlığı (anemisi) olan, hamile olan kadınlara ve emziren annelere sülük tedavisi uygulanamayacağı için bu durumların da bir hekim tarafından değerlendirilip saptanması gerekir. Sülük tedavisi bilindiği gibi kanla temas edilen bir tedavi yöntemi olduğu için en önemli konu hijyen konusudur. Gerek ortam hijyeni gerek kullanılan materyallerin hijyeni ve en önemlisi sülüklerin hijyeni konusu en can alıcı noktadır. Hastanın bel ve boyun fıtığını tedavi ediyorum derken hastaya hepatit b hepatit c gibi virüsleri bulaştırmamak gerekiyor. O yüzden önceden sterilizasyon işlemi uygulamak gerekmektedir. Bu noktalara dikkat edildiği sürece hastanın tansiyon nabız gibi vital bulguları da işlem öncesinde kontrol edildiği sürece yarar göreceği kesindir.